• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/yazicilarbilgisayar
  • https://twitter.com/YAZICILARGROUP
Hopanın Penceresi

YAZICILARBİLİGİSAYAR

HOPA İŞ MERKEZİ KAT:2 NO:114-115 Hopa / Artvin

Casper Bölge Bayisi ve Teknik Servisi Tel  :90 466 351 20 10 Faks:90 466 351 20 11

yazicilar@yazicilar.net

TSE Yetkisi Bulunan Teknik servis. Bölgemizde ,Yüksek miktarda ürünü bulunduran En eski ve Tek Bilgisayar firması.

İnternet Site Yapımı, Bilgisayar ve Bilgisayar yan ürünleri,Sarf Malzemeleri

Site Haritası
Hava Durumu

Ekoloji kampı aktivistleri damar’daki Açık bakır maden sahasını ziyaret etti!


   Türkiye’de ilk kez düzenlenen Ekoloji Kampı Artvin İl Merkezi’nden 9 kilometre üstündeki, doğa harikası Kafkasör’de 17 Ağustos 2013’te başladı ve devam ediyor. Kampın ikinci günü Damar ve Murgul’a gezi düzenleyen aktivistler, burada gördükleri her şeyi kamera ve fotoğraflarla görüntüleyerek bilgi aldılar.
 
   Yaklaşık 120 kişinin katıldığı TMMOB Metalürji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cemalettin Küçük, Damar’da açık alanda yapılan bakır madenciliği nedeniyle yaklaşık 200 metre yüksekliğinde ve en az bir kilometre çapı olan maden çukurunun önünde geziye katılan aktivistlere madencilik hakkında bilgi verdi. Cemalettin Küçük, ister açık işletmeyle, ister galeri yöntemiyle olsun madenciliğin çevreye mutlak zarının bulunduğunu ve yaşam alanlarını olumsuz etkilediğinin altını çizerek; “Görüyorsunuz, Arkamızda koskoca bir maden çukuru var. Burası madenciliğin yapılıp cevherin bitmesiyle terk edilen bir yer.
 
    Dikkat edin, geriye ne bırakılmış. Hemen üstündeki devasa pasa, yani maden atıkları. Bu atıkların üstünde bir tane ot bitmez. Çünkü toprak zehirlenmiştir. Bu çukurun içine kara bir su akıtılıyor. Maden işlenirken bu suları kullanıyorlar. Kirlenen su da borular vasıtasıyla bu çukura boca edilmektedir. Peki, buraya dökülen su nereye gidecek? Şunu da söylemek isterim ki, bu gördüğünüz çukur, Artvin’in üzerinde yapılacak olan madenciliğin yanında bu çok küçük kalır. Cerattepe’de ve Genya’da olacakları varın siz hayal edin. Ancak bunu hayal bile edemezsiniz!.. Normal şartlarda maden olan yerlerde yaşam alanlarının olmaması gerekiyor.
 
   Madencilerin bildiği tek şey var. Daha çok para kazanmak, daha çok kar etmek. Onlar sizin yaşam alanlarınızın ortadan kalkıp kalkmamasıyla ilgilenmez. Madeni çıkarır, geriye işte gördüğünüz gibi pasasını, pisliğini ve geri dönüşümü olmayan tahrip edilmiş bir doğayı bırakır. Burada cevher bitmiş, muhtemelen başka yerlere yönelecekler.  Türkiye’de ve dünyada yapılan madencilik sömürge madenciliğidir. Aktivistlerin sorularını da yanıtlayan Küçük; Aslında anlatılacak, konuşulacak çok şey var. Ancak burada size özet olarak başlıklar halinde bilgiler verebiliyorum. Merak edenlere mail adreslerini vermeleri halinde tüm madenciliğin bilgilerini seve seve gönderirim.”dedi.
 
   Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan’da yaptığı açıklama da; “Bir gün bize burada oturan bir vatandaş tarafından Doğa harikası Tiryal Gölü’nün şirket tarafından boşaltıldığını söyledi. Bizde kalktık üniversite hocasıyla, Orman Bölge Müdürlüğü yetkililerle birlikte o boruyu attırdık. Yani aslında buradaki vatandaşlar çok rahatsız. Ancak her evden bir kişi alarak onları susturuyorlar. Buna rağmen vatandaşın sabrı taşıyor ve zaman zaman isyanını dile getiriyor.  Bundan bir buçuk ay önce aynı yere geldik. Fotoğraflar çektirdik. Ve sizi gezi amaçlı keşfettiğimiz kara şelaleye getirmiş olduk. Gözlerinizle bu muhteşem şelaleyi(!!!) gördünüz.
 
   Buradaki doğa katliamını anlatmaya gerek var mı bilmiyorum. Biz bu örneği gördükten sonra Artvin’in tepesinde yapılacak madenciliğe nasıl evet diyebiliriz? İster açık, ister galeri usulüyle olsun üstüne basa basa vurguluyorum ki; Artvin’de madencilik ya-pı-la-maz. İşte biz bunu anlatmaya çalışıyoruz. Bizim gerekçelerimiz yaşamımızla birebir ilişkilidir. Maden şirketlerinin gerekçeleri ise daha çok para kazanmaktan başka bir şey değildir. Ülkeye faydası var diyorlar. Maden Yasasına baktığınızda çıkan madenin ülkeye mi şirkete mi gittiğini açıkça görürsünüz.. Az önce sayın hocamız önemli noktalara temas etti. Tekrarını yapmak istemiyorum. Buraya gelmememizin nedeni şudur ki; Ezbere konuşmayalım. Örenlerini görelim. Teori ve pratiği birleştirelim ki, söylediklerimiz daha anlamlı olsun” dedi.
 
   Gezinin ardından tekrar Artvin’e dönen aktivsitler yol boyunca fotoğraflar çekip görüntüler aldılar. Erenköy HES’in önünde duran aktivsitler bu HES’in dünyada ve Türkiye’de yasak olan havza’dan Havzaya su alımının yasak olmasına karşın, bir başka havzadan alınan su ile işlediğini öğrendi. Bunun nasıl mümkün olduğu sorularını yönelttilerse de bunun muhatabının buna izin veren ülkeyi yönetenlerin olduğunu cevabının da onlarda olduğu söylendi. Aktivistler gece tekrar Kafkasör’e dönerek buradaki etkinliklere katıldılar. Kampın güzel gittiğini ve bulundukları coğrafyadan çok etkilendiklerini de söyleyen aktivistler; böyle bir doğaya nasıl kıyılır? İşte biz üç gündür bunun cevabını arıyoruz” ifadelerine yer verdiler.

Haber: Hayati AKBAŞ
 
 


3120 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın