İçinde yaşadığımız dünyamız uluslar arası sermayenin,emperyalizmin sınırsız ve insafsız sömürüsü altında talan edilip yağmalanmaktadır.Ülkemiz de emperyalizmin bu yağma ve talanına sunulmuş bulunmaktadır.Sularımız,tarihsel ve kültürel miraslarımız,yer altı ve yer üstü zenginliklerimiz yağmalanıp talan edilmektedir.Emekçilerin uzun yıllar süren mücadeleleri sonucu  kazanmış olduğu sosyal hak ve kazanımlar gasp edilmeye çalışılmaktadır.Sosyal güvenlik alanında yapılan yasal değişiklikle sosyal güvensizlik dayatılmış bulunulmaktadır.Parasız sağlık ve eğitim hakkı gasp edilmiş,eğitim alanında son olarak yapılan yasal düzenleme ile  gerici ve dinsel eğitim topluma planlı  bir şekilde dayatılmış bulunulmaktadır.Siyasal alanda özgürlükler ve demokratik kazanımlar  ayaklar altına alınmakta,en ufak demokratik hak ve talepler doğrultusundaki yönelimler şiddetle bastırılmaya çalışılmakta,özel yetkili mahkemeler aracılığı ile yargı cenderesine alınmaktadır.Ülkemizi yöneten siyasi iktidar komşu ülkelerle düşmanca  politika izleyerek savaş çığırtkanlığını yapmaktadır.Başta Amerikan emperyalizmi olmak üzere diğer emperyalist ülkeler Afganistan’da,Irak’ta,Libya’da açık işgaller ve saldırılar düzenleyerek emperyalist yağma ve talanlarını sürdürmektedirler.Ülkemizi yöneten siyasi iktidar bu emperyalist yağmacıların  çıkarları doğrultusunda  komşu ülkelere karşı düşmanca  bir tutum içerisine girmiş bulunmaktadır.Bütün bu yağma,talan ve sömürüye karşı,

Uluslar arası alanda;emperyalist işgaller ve saldırgan  yağma  politikalarına son verilmelidir.

Ulusal alanda;Sularımıza,ormanlarımıza,her türlü zenginlik kaynaklarımıza yapılan yağma ve talana dur denilmelidir.elektriğe,petrole,temel gıda maddelerine yapılan zamlar geri alınmalıdır.Sağlık ve eğitim parasız olmalıdır.Özel yetkili mahkemeler kaldırılmalıdır.Gerek ülke içinde gerek ülke dışında halkları birbirine düşüren şoven,ırkçı politik uygulamalara son verilmelidir.Her türlü örgütlenme hakkı sağlanmalı,sendikal örgütlenme önündeki yasal engeller kaldırılmalıdır.Kadınlara yönelik şiddete karşı önleyici önlemler ve yaptırımlar gerçekleştirilmelidir.

Yaşadığımız bölge ve yerel alanda;Dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen,bir ilçenin üzerinde ölüm mangası gibi inşa edilen Borçka barajı iptal edilmeli,baraj suları boşaltılmalıdır.

Teknolojik ömrünü tamamlamış olan  ve yeniden çalıştırılmak istenen  Hopa Termik Santralının işletmeye açma çabalarından vaz geçilmeli,Hopa Termik Santrali enter-kollektif sistem içerisinde  trafo görevini üstlenecek şekilde yapılandırılmalıdır.

Çayda kota ve kontenjan kaldırılmalı,çay taban fiyatının tespitinde budama,çaylığın temizliği,gübreleme ve buna benzer emek ve maliyet durumları göz önüne alınmalıdır.Özel sektörün belirlenen taban fiyat altında çay alması yasaklanmalıdır.Mecliste bulunan ve çayda özelleştirmeyi hedefleyen  yeni çay kanun tasarısı meclisten geri çekilmelidir.

Kadastro çalışmaları sonucu yöremizde orman diye el konulan araziler vatandaşa geri verilmelidir.Yöremizde kurulmak istenen HES’ler iptal edilmelidir.

Çıraklık ve mesleki teknik eğitim merkezi Hopa’da ivedilikle açılmalı,yöredeki yüzlerce çırağın kalfalık ve ustalık eğitimlerini alabilmeleri sağlanmalıdır.

Balıkçılık alanında  küçük kıyı balıkçılarına uygulanan  baskılanmaya son verilmeli,amatörce yapılan ve geçim kaynağı olan  kıyı balıkçılığının özgürce yapılması sağlanmalı,kefal avcılığı için uygulanan misina ağ yasağı kaldırılmalıdır.

Fındıkta uygulanan  ve bu yıl sonlanan destekleme prim uygulamasına devam edilmelidir.

Bölgemiz insanlarının en önemli kültürel mirası olan atmaca avcılığı üzerinde yapılan av yasağı baskılanmasına son verilmeli,av kültürü içerisinde önemli bir yer tutan atmaca avı kültürünün yok olmasının önüne geçilmelidir.