• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/yazicilarbilgisayar
  • https://twitter.com/YAZICILARGROUP
Hopanın Penceresi

YAZICILARBİLİGİSAYAR

HOPA İŞ MERKEZİ KAT:2 NO:114-115 Hopa / Artvin

Casper Bölge Bayisi ve Teknik Servisi Tel  :90 466 351 20 10 Faks:90 466 351 20 11

yazicilar@yazicilar.net

TSE Yetkisi Bulunan Teknik servis. Bölgemizde ,Yüksek miktarda ürünü bulunduran En eski ve Tek Bilgisayar firması.

İnternet Site Yapımı, Bilgisayar ve Bilgisayar yan ürünleri,Sarf Malzemeleri

Site Haritası
Hava Durumu
Levent YAZICI
netcarsi@gmail.com
Batmamak İçin
27/04/2012

Yalnız önce şu noktayı vurgulamalıyım. Batanlar ‘bizatihi’ şirketler değildir. Şirketleri batıranlar da yüceltenler de insanlardır. Yani patronlar ve yöneticiler. Şirketler, yanlış yöneten insanlar tarafından batırılır, doğru yönetenler tarafından büyütülür. Bu bilgece öğütleri lütfen ciddiye alın ve şirketinizdeki tüm yöneticilere dağıtın.

1-RİSK ALMAYIN
İnsanoğlu belli başarıları yakaladığında onları kaybetmek çok zor olmaya başlar. Kaybedecek bir şeyi olmayanlar daha cesur riskler alabilirler. Başarıya ulaşmış şirketler, ellerindekileri kaybetmemek korkusuyla doğru alanlara yeni yatırımlara girmezlerse batacaklarını bilmelidirler. Geçmiş başarı, kazanılmış para ve yaş, hırsın düşmanıdır. Zamanın güçlü kuruluşu DEC (Digital Electronics Corporation) IBM’den sonra en büyük ikinci bilgisayar şirketiyken, mini bilgisayarlardan PC’lere geçiş riskini almadığı için battı. Motorola, cep telefonları piyasasının lideriyken, dijital teknolojiye geçmeyi risk olarak gördüğünden piyasasını Nokia’ya ve diğerlerine kaptırdı.

2- ESNEK OLMAYIN
Geçmişteki başarı gelecekteki başarının önündeki en büyük tehdittir. Değişen şartlar karşısında değişmemekte direnirseniz batış kaçınılmazdır. Petrol fiyatları artarken, Japonlar küçük ve yakıt-verimli arabalar üretirken Amerikan devleri hâlâ benzin yutan SUV jipler yapmakta inat edince hepsi iflasın eşiğini veya içini gördü.

3- KENDİNİZİ SOYUTLAYIN
Üst yönetici mi oldunuz? Ya da artık başarılı bir patron musunuz? Hemen kendinize en üst katta büyük ve lüks bir ofis yaptırın. Sonra kimsenin öyle kolay kolay girememesini sağlayın. Çalışanlar sizden korksun. Sakın ola müşterilerinizle de konuşmayın, onları ziyarete falan gitmeyin. Dalkavuklarınızı etrafınıza toplayın, sizi yağlasınlar.

4- HATASIZ OLDUĞUNUZU DÜŞÜNÜN
“En iyi ben bilirim, başkasına kulak asmam” tavrını bırakmayın. Kasılın. Hatta “ben ders almam, ders veririm” boyutlarına falan varın. Bakın o zaman şirketiniz (takımınız) ne başarılar gösterecek. Size yanlış yaptığınızı söyleyebilecek insanları derhal yanınızdan uzaklaştırın.

5- ETİK OLMAYAN İŞLER YAPIN
Etik olmayan işe bulaşanlar kısa vadede çok büyük kazançlar elde etseler bile uzun vadede kesinlikle batacaklardır. 2001 öncesi bazı bankaların sahiplerini ve yöneticilerini hatırlayın. Şimdi neredeler? Enron şirketini hatırlayın. Uzağa gitmeyin, yüksek kazançlı ama ahlak-dışı işlere dev yatırımlar yapan ABD, İngiliz, Alman, İsviçreli dev ve şaşaalı bankaların geçen Ekim ayında düştükleri durumu hatırlayın. Etik olmayan işler yapın, lüks arabalarla hava atın, basın sizi çok sevsin. Sonrasını ben söylemeyeyim. Şirketlerin en önemli aktifi ‘güvenilir’ olmaktır. Bunu hiç ama hiç aklınızdan çıkarmayın.

6- DÜŞÜNMEYE ZAMAN AYIRMAYIN
“Artık bilgi çağında yaşıyoruz” klişesi her gün karşımıza çıkıyor. Aslında bu doğru değil. Bilgi çağında yaşamıyoruz, “veri” çağında yaşıyoruz. Her gün karşımızda yeni veriler, yeni istatistikler, yeni rakamlar. Tam bir veri bombardımanı. Bu veri yığını içinde kendi doğrumuzun ne olduğunu düşünmeye vakit bile kalmıyor. O zaman verileri doğru kabul ediyoruz. Bakın geçen Ekimden beri size basında kriz vallahi yok, sonra var, ama kriz birinci çeyrekte bitecek, olmadı ikinci, olmadı üçüncü, vallahi dördüncü çeyrekte bitecek diyenler şimdi umudu 2010’a bağladı. Siz, piyasadan aldığınız, pazar araştırması şirketinden aldığınız verilerin şirketiniz için ne ifade ettiğini müştereken “düşünmek” için yöneticilerinizle birlikte yılda en az dört beyin fırtınası toplantısı falan yapmayın. Duyduklarınıza inanın, düşünmeye zaman ayırmayın.

7- DIŞ UZMANLARIN ÇİZDİĞİ YÖNDE GİDİN
Ortalık uzman kaynıyor. Önce “kurumsallaşın” diyenler ortalıkta geziniyordu, yönetimi profesyonellere devrettiniz. Sonra “dünya markası olmalısınız” diyenler ortaya çıktı, yeni logolar tasarlattınız, reklamlar yaptınız. Sonra CRM’ciler çıktı, dengeli karneciler, yetkinlikçiler, ‘re-engineering’ciler, vb. Eğer bunların hepsini yaptıysanız ve hâlâ hayattaysanız bravo size. Sağdaki Kızılderili fıkrasını okumanızı öneririm.

8- BÜROKRASİYİ GÜÇLENDİRİN
Şirketinizde bir konuda onay almak ne kadar zorsa, insanların birbirlerine ulaşması ne kadar güç oluyorsa, ortalık rapordan geçilmiyorsa, toplu iğne almak için bile genel müdür onayı gerekiyorsa, siz artık ‘büyük’ bir şirket haline gelmişsiniz demektir. İdari kuralları artık biraz daha güçlendirin ki şirkette kimse hareket edemez hale gelsin ve topyekun yeni piyasa fırsatlarını rakiplere peşkeş çekin.

9- FARKLI MESAJLAR GÖNDERİN
Müşterilerinize olsun, çalışanlarınıza olsun farklı şeyler söyleyin, ama gerçekte farklı şeyler yapın. Mesela asıl işiniz haricindeki her işe girişin, kimse sizin neyin iyisi olduğunuzu bir türlü anlayamasın. “Müşteri en önemli önceliğimizdir” diye reklam yapın, şirkette “gene mi müşteri şikayeti getiriyorsunuz” diye elemanları azarlayın.

10- GELECEKTEN KORKUN
Pazartesi günkü Milliyet’te sevgili Güngör Hoca (Uras) Türkiye sanayicileri arasında son zamanlarda “sanayi ruhunun kaybolduğunun”, yani kârlı bir gelecek beklentisinin artık kalmadığının konuşulduğu Türkiye Ekonomi Kurumu kongresinden söz ediyordu. Konuşan bir sanayi odası başkanı, 2 yıl önce yüksek para verenlere fabrikasını satmayı düşünmüyormuş ama bugün geleceğe dair beklentilerini yitirdiğinden işten bile soğumuş. Üzgünüm ama o başkanın işi batacak! Zira eğer gelecekle ilgili korkular yaşamaya başlarsanız ve eğer gelecekle ilgili beklentileriniz kötümserliğe dönüşürse, sizin başarıyı devam ettirme olasılığınız çok azalır. Başarılı firmalar (ve patronlar) en kötü zamanlarda bile geleceği yeniden kurabilen ve iyimserliklerini yitirmeyenlerdir. Sanayi ruhunu kaybetmemek de, bizzat sanayici-yatırımcı kişinin kendi görevidir, başkasının değil.

Eğer yaptığınız işe, dahası hayata dair tutkunuz ve aşkınız azalırsa, şirketinizin çöküşü kaçınılmazdır.

TAVSİYE ALACAĞINIZ UZMANLARI İYİ SEÇİN
Aylardan Ekim. Kızılderili şeflerinden biri bu sene kışın çetin geçeceğini düşündüğünden, kabile üyelerine bolca sobalık odun toplamalarını söylüyor. Beklentisinde yanılmadığından emin olmak için de Ulusal Meteoroloji Müdürlüğünü arıyor. Telefondaki hava durumcu, “Elimizdeki verilere göre beklentileriniz doğru efendim” diyor. Şef kabilesine bu kez daha fazla odun toplamalarını öğütlüyor. Bir hafta sonra meteorolojiyi tekrar aradığında kendisine, gerçekten de çok çetin bir kışın beklenmekte olduğunu söylüyorlar. Şef halkına bu kez ormanda ne kadar odun bulurlarsa yığmalarını söylüyor. İki hafta sonra meteorolojiyi yine arıyor ve soruyor: “Bu yıl kışın çetin geçeceğinden gerçekten emin misiniz”? Hava durumcu “Elbette” diyor, “baksanıza Kızılderililer nasıl çılgınca odun stokluyorlar.”

Kaynak : Prof. Dr. Arman KIRIM 



100 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Kadim Gelenek ( Geleneksel Türk Okçuluğu - 05/11/2022
Geleneksel Türk Okçuluk Sporu biraz farklı bir spordur. Bazıları spor olarak da görmüyor. Açık açık söylemek gerekirse, herkes bir kulp uyduruyor. Kendi siyasi görüşüne göre, yada toplumsal anlayışına göre bir şeyler uyduruyor.
Korona Morona ,Biz de Girdik Bu Horona - 17/03/2020
Aslında Suçlamalara ara vermek lazım. Devlet suçlu, Millet suçlu, Çinliler suçlu, doğa intikam alıyor, gibi gereksiz konuları bırakmamız lazım. Hopa'nın coğrafi konumu itibari ile bu virüsün çok hızlı yayılacak bölgelerden biri olduğu apaçık belli. B
Hopa da "Veli" Pardon "Çocuk" Tiyatrosu - 30/11/2017
Çocuk Tiyatrosu demeye dilim varmıyor. Veli tiyatrosu biraz daha doğru olacak sanırım. Ortada bir tiyatro vardı. Evet vardı. Ancak Tiyatro oyuncusu misafirler muhtemelen çocuklara hazırladıkları oyunu Hopa da ki velilerin bu kadar hoşlanacaklarını
Esenkıyıda Neler Oluyor, (Bungalov Evler) (Şuyimşine Azlağa ) - 24/03/2017
Esenkıyı köyü İnsanı ile bitkisi ile yılanı ile arısı ile suyu ile her şeyi ile korunması gereken bir Köy dür. Keşke Köyün Tamamı Milli park ilan edilse, korunacak yerlerin başında olsa da gelecek nesiller de bundan faydalansa. Böyle giderse korkarım
Hopa Halk Eğitim Merkezi Ahşap Hediyelik Eşya Yapımcısı Kursu - 13/01/2016
Bu haftaki Yazı dizimizin konusu, Hopa Halk Eğitim Merkezi ’nın açmış olduğu “Ahşap Hediyelik Eşya Yapımcısı”. Birkaç yıldır Hopa Halk Eğitim Merkezi çok çeşitli ve ilginç kurslarla son yıllarda adını çok duyurmaya başladı.
Hopa Halk Eğitim Merkezi Ahşap Hediyelik Eşya Yapımcısı Kursu - 13/01/2016
Bu haftaki Yazı dizimizin konusu, Hopa Halk Eğitim Merkezi ’nın açmış olduğu “Ahşap Hediyelik Eşya Yapımcısı”. Birkaç yıldır Hopa Halk Eğitim Merkezi çok çeşitli ve ilginç kurslarla son yıllarda adını çok duyurmaya başladı.
HOPA'DA HEMŞİN DİLİ ARAŞTIRMASI - 04/07/2015
Okuduğu Bölüm ile dolaylı yönden bağlı bir konu olan diller ile araştırma yapmanın mesleğine çok faydası olacağını düşünmediğimi söylediğimde. Haklı olduğumu ancak özel merakımı gidermenin yanında, bu tür bir çalışmanın çok az olduğu, ilgi çektiğini,
YENİ SENTETİK UYUŞTURUCU HIZLA YAYGINLAŞIYOR - 16/11/2014
Özellikle Öğrenciler için eğlence aracı olarak lanse ediliyor, “Bir kereden bir şey olmaz” diye okulların etrafında fırıldak gibi döndükleri görülmektedir.
Hopa’da Öğretmenler Günü Sesiz Geçti. - 26/11/2013
Öğretmenler İnce düşünmek zorunda. Gelecek onların şekillendirmesiyle oluşacağı için tepkilerinde haklı olduklarını düşünüyorum. üzüntüm yerel Basın dan turun siyasilerin bile habersiz veya kayıtsız kalmaları.
 Devamı